Mehmet Tatlıcı'nın Adli Yardım Talebi: Miras Davasında Şaşkınlık Yaratan Gelişmeler

Mehmet Tatlıcı'nın Adli Yardım Talebi: Miras Davasında Şaşkınlık Yaratan Gelişmeler
Mehmet Tatlıcı, İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2024/416 E. sayılı dosyasında 26 milyar lira değerindeki davada, 442 milyon 307 bin lira olan peşin harç miktarını ödeyemediği için adli yardım talebinde bulundu. Miras mallarının yönetimi ve ekonomik yetersizlikler, bu talebin arka planında yer alıyor.
Mehmet Tatlıcı'nın miras mallarının tereke mahkemesi tarafından idare edilmesi, onun herhangi bir gelir elde edemediğini gösteriyor. Taşınmazlar üzerinde tasarruf yetkisi bulunmaması ve Florida Mahkemesi kararında belirtilen yüksek harç miktarı, ekonomik açıdan karşılayamayacağı bir yük oluşturuyor. Bu durum, adli yardım talebinin nedenlerini açıklıyor.
Mirasın Paylaşımındaki Karmaşa
2010 yılında Uğur Tatlıcı, merhum babasının resmi vasiyetnamesine göre mirasın sulhen paylaşılması teklifinde bulundu. Ancak Mehmet Tatlıcı, o dönemde bu sulhü kabul etmedi. Bu karar, yıllardır çözülemeyen bir kargaşanın oluşmasına neden oldu. Miras paylaşımındaki bu belirsizlik, aile içinde ciddi sorunlara yol açtı.
Şimdi gelinen nokta ise adeta bir komedi filmi gibi. Milyarder bir babanın mirasçısı, harç parasını ödeyemediği için adli yardım talebinde bulunuyor. Bu durum, hukukçular tarafından da eleştiriliyor. Böyle bir kişinin adli yardım alması, oldukça olası bir durum olarak değerlendirilmiyor.
Adli Yardım Taleplerinin Reddi
Mehmet Tatlıcı'nın durumu, adli yardım taleplerinin nasıl değerlendirildiğine dair önemli bir örnek sunuyor. 2017 yılının 11. ayından beri çalışmayan bir işçi, muhtarlıktan fakirlik belgesi almasına rağmen adli yardım talebinde bulundu. Ancak Bakırköy 25. İş Mahkemesi, bu talebi reddetti. Bu örnek, adli yardımın yalnızca gerçekten ihtiyaç duyanlar için geçerli olduğunu gösteriyor.
Mehmet Tatlıcı'nın durumu, adli yardım sisteminin işleyişini sorgulatıyor. Miras davasındaki karmaşa ve ekonomik yetersizlikler, adli yardım talebinin arka planını oluşturuyor. Ancak, bu tür taleplerin kabul edilip edilmeyeceği, mahkemelerin takdirine bağlı kalıyor.