olaytakibi.com

Konfeksiyon Yan Sanayi Sektöründe Destek Talepleri ve İthal Ürün Baskısı

Konfeksiyon Yan Sanayi Sektöründe Destek Talepleri ve İthal Ürün Baskısı
05.05.2025 16:17
Konfeksiyon yan sanayi sektörü, KOSGEB desteklerinin tüm sektöre yayılmasını talep ediyor. İthal ürün baskısı ve yüksek maliyetler, sektördeki zorlukları artırıyor.

Konfeksiyon Yan Sanayi Sektöründe Destek Talepleri ve İthal Ürün Baskısı

Konfeksiyon yan sanayi sektörü, yaklaşık 5 bin firmanın üretim yaptığı ve maliyetler nedeniyle sıkıntılı günler geçirdiği bir dönemde, KOSGEB tarafından sağlanan desteklerin tüm sektör geneline yayılmasını talep ediyor. Hazır giyim ana sanayi ihracatındaki daralma, dolaylı ihracatta kayıplara yol açıyor. İç pazarda da ithal ürün baskısı nedeniyle pazar kaybı yaşanıyor. Sektör, zor dönemleri atlatabilmek için KOBİ desteğinin işletme desteğine dönüşmesini istiyor.

KOSGEB Destekleri ve KOBİ Tanımı

Konfeksiyon yan sanayi, KOSGEB desteklerinden yararlanmak için belirli kriterlere tabi. 250 kişiden az çalışanı olan ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu 500 milyon TL’yi aşmayan işletmeler, KOBİ olarak tanımlanıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, emek yoğun 5 sektörde her personel için 30 prim gün başına 2 bin 500 TL geri ödemesiz destek paketi açıklamıştı.

Ancak, KOBİ tanımının sınırında kalan bazı firmalar, bu destekten yararlanamıyor. KYSD Başkanı Murat Özpehlivan, “Tanımın sınırında olanlar arada kalıyor” diyerek, bu durumun haksız rekabete yol açtığını belirtiyor. Desteklerin tüm sektörü kapsayan bir mekanizma ile genişletilmesi gerektiğini vurguluyor.

İthal Ürün Baskısı ve Rekabet

Sektör, Uzakdoğu’dan gelen ithal ürünlerin baskısıyla karşı karşıya. Özpehlivan, konfeksiyon yan sanayi endüstrisinin, hazır giyim başta olmak üzere birçok sektöre kritik girdiler ürettiğini ifade ediyor. “Rekabetçi gücümüz, koleksiyon becerimiz, hızlı teslimat süremiz ve ulaşılabilir olmamız, bizi rakiplerimize göre daha tercih edilir kılıyor” diyor.

Özpehlivan, ithal ürünlerin haksız rekabet oluşturmaması için referans fiyat, anti damping ve koruma önlemleri talep ettiklerini belirtiyor. Yerli ürünlerin ikame edilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu durum, sektördeki zorlukların aşılmasına yardımcı olabilir.

Üretim Daralması ve Kapasite Sorunları

2025 yılının ilk 3 aylık verileri, üretimde keskin bir daralma olduğunu gösteriyor. Özpehlivan, bu durumu hazır giyim üretimi ve ihracatındaki düşüşe bağlıyor. “Bu kan kaybı, atıl kapasite olarak yansıyor” diyor. 2021-2022 yıllarında yapılan bina ve makine yatırımları, mevcut kapasite boşluğunun sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor.

Yüksek işçilik maliyetleri, Avrupa ülkelerine göre daha fazla sorun yaratıyor. Türkiye’de gelir elde ederken, Avrupa maliyetleriyle üretim yapmak zorlaşıyor. Acil önlem alınmazsa, tüm sanayi dalları için büyük bir risk söz konusu. Müşterilerin ucuz ülkelere yönelmesi, yerli üreticileri zor bir duruma sokuyor.

Faiz Artışının Etkileri

Merkez Bankası’nın son faiz artışı, sektördeki sıkıntıları daha da artırdı. KYSD Başkanı, yüksek faizlerle baş etmeye çalışan sanayicilerin, bu ilave maliyetle daha zorlu bir sürece girdiğini belirtiyor. “Bu beklenmedik artış, sektörümüz ve hedef pazarımız olan hazır giyim üreticileri nezdinde sıkıntıları artıracak” diyor.

Yüksek kredi maliyetleri, sanayicilere ilave finansal yük getiriyor. Faizlerin düşüş eğiliminde olduğu bir ortamda, bu artış iyimser havayı bozuyor. Sürdürülebilir bir çalışma ortamı için akılcı bir finansal iklime ihtiyaç duyuluyor.

ABD Pazarı ve Gelecek Fırsatları

Gümrük vergilerinin 90 gün esnetilmesi, Türk üreticileri için ABD pazarında fırsatlar sunuyor. Ancak, bu fırsatların hemen gerçekleşmeyeceği belirtiliyor. Ticaret köprüleri kurmanın zaman ve emek isteyen bir süreç olduğu ifade ediliyor.

Özpehlivan, “Fırsatın mevcudiyetini dikkate almakla birlikte temkinli bir iyimserlik içerisindeyiz” diyor. Uzun vadede bu fırsatların değerlendirilmesi, sektördeki zorlukların aşılmasına katkı sağlayabilir.

Bize Ulaşın